Create Your First Project
Start adding your projects to your portfolio. Click on "Manage Projects" to get started
KARTOPU
KARTOPU
LATİNCE ADI: VIBURNUM TINUS LUCIDUM
ANA VATANI: AKDENİZ KIYILARI ve ÇİN
Doğu Avrupa Folklorunun Beyaz Tanrıçası
Dallarındaki küçük beyaz çiçeklerin top şeklinde küçük buketleri andıran görüntüsü ile açtığı her bölgede kartopuna benzetilen Viburnum Tinus Lucidum bitkisinin anavatanının Akdeniz Kıyıları mı yoksa Çin mi olduğu konusunda anlaşmazlıklar vardır.
Kartopu Bitkisi anavatanı olarak kabul edilen Akdeniz ve Çin kültürlerinde, tarihsel ve folklorik alanda neredeyse hiç karşımıza çıkmıyor. İlk olarak 1991 yılında Avusturya - İtalya sınırını oluşturan Ötztal Alpleri’nin 3210 metre yükseklikteki Finelspitze bölgesinde 5 bin yıldır donmuş halde bulunan, daha sonra adını Ötzi koydukları mumyanın üzerindeki 14 adet okun yapılmış olduğu ağaç malzeme olarak karşımıza çıkıyor.
Kartopu Bitkisinin hayatı şekillendirdiği yer diyebileceğimiz bölge ise, bugünkü Rusya, Belarus ve Ukrayna topraklarına yayılan Dinyeper Nehri’nin aktığı coğrafyada, erken tarihten günümüze, inanç, halk ilaçları, folklor ve edebiyata kadar hayatın her detayına girmiş olan Kalyna adıyla en önemli figür olarak karşımıza çıkıyor.
Bitki gövdesi, çiçeği ve meyvesinin görünüşü, kokusu, tadı gibi her bir özelliği geleneklerde, şarkılarda, şiirlerde ve romanlarda her bir konuyu anlatmak için en çok kullanılan benzetmeler olmuş.
Genç kızın masumiyetinden, kadının mahremiyetine, karşılıksız aşkın ve ayrılığın verdiği acıdan, kavuşmanın verdiği mutluluğa kadar her türlü duygu Kartopu bitkisinin bir özelliği ile bağdaştırılmış.
Ukraynalı Şair Luibov Zabashta’nın “Sana olan aşkım ağzına kadar Kalyna'nın acılığı ile dolu”
Avustralya’ya göç eden Ukraynalı Şair Zoia Kohut’un “Burada her şey var, özgürlük bile ama Kalyna’ya rastlamadım. Dizeleri en bilinen örneklerden sadece bir kaçıdır.
Kartopu bitkisinin bölge folkloru içindeki bu önemli yerinin Hristiyanlık öncesi dönemlerde tanrılara tapınmak için etrafından toplanılan bir çeşit tapınma sembolü olmasından kaynaklandığı sanılıyor.
Dinyeper Nehri coğrafyasında yaşayan halklar tarafından yüzyıllardır süregelen geleneksel yöntemlerle kabuğu, meyveleri ve çiçeğinden hazırlanan çay, gargara suyu ve yara temizleme suyu başta kadın hastalıkları olmak üzere neredeyse bilinen her hastalık ve rahatsızlığın tedavisinde halen kullanılmaktadır.