top of page

Create Your First Project

Start adding your projects to your portfolio. Click on "Manage Projects" to get started

KAUÇUK AĞACI

KAUÇUK AĞACI

LATİNCE ADI: FICUS ELASTICA

ANA VATANI: GÜNEY DOĞU ASYA

Sözlü anlatımlar 1519 yılında Meksika’ya çıkan İspanyol Kâşif Hernan Cortes’in yerli halkın ayaklarında gördüğü yumuşak ama sağlam tabanlı sandaletlerden bahseder. Sandaletlerin tabanındaki madde, yerel halk tarafından bölgede yetişen bir kauçuk ağacı olan Castilla Elastica’nın gövdesinden elde edilen süt benzeri sıvı ile kahkaha çiçeğinin dallarından elde edilen su ile karıştırılıp sertleştirilerek yapılmaktadır.

Modern arkeoloji çalışmaları endüstriyel kullanımının başlamasıyla adına kauçuk denecek olan bu maddenin M.Ö. 1600’lı yıllara kadar uzanan geçmişini ve Olmec medeniyeti ile olan ilginç bağlantısını ortaya çıkarır. Arkeolojik keşiflere göre bu madde, Meksika’nın en eski medeniyeti olan Olmecler’den Aztekler’e, Aztekler’den Mayalar’a geçerek kullanılmaya devam etmiştir. Hatta Olmec adı Aztekler tarafından verilmiş. Aztek dilinde kauçuk anlamına gelen “olli” kelimesi ve insanlar anlamına gelen “mecatl” kelimelerinin birleşimden ortaya çıkmış olup “kauçuk insanlar” anlamına gelmektedir.

1803 yılında Paris’de kurulan ilk kauçuk türevleri fabrikasına kadar Avrupa’da pek yaygın bir kullanımı olmayan kauçuğun kullanım alanları, 1845 yılında İngiltere’de Stephen Perry tarafından lastik bandın icat edilmesiyle birlikte çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlar.

Bu tarihten itibaren 20. Yüzyılın sonlarına kadar Dünya’nın en çok talep gören ham maddelerinden biri haline gelen Kauçuk, Güney Amerika’nın kuzeyinde ortaya çıkan geniş üretim alanlarında yaşayan yerli halkların küresel kapitalizm tarafından kitlesel bir şekilde köleleştirilerek sömürülmelerine sebep olur.

Özellikle Venezuela, Peru ve Brezilya’da kitlesel olarak çalıştırılan yerli halkın inanç ve geleneklerini dahi yeniden şekillendirecek şekilde hayatlarına yerleşen kauçuk, masallar, batıl inançlar, hatta yerel dinlerin hikâyelerindeki yerini alır.

Venezuela ile Peru arasında yayılan topraklarda zorla kauçuk üretiminde çalıştırılan Kukama yerlilerinin bilinçaltlarında kauçuk baronlarının baskılarından gelişen anksiyete ve korkulara dayalı yeni batıl inanç ve masalları ortaya çıkmaya başlar.

Kukama halkı ile benzer bir kaderi paylaşan Brezilya’nın Amazon yerlilerinin orman yaratıklarından oluşan batıl inançlarına ise yeni bir figür eklemiştir. Ormanda yaşadıklarına inanılan ve tasvir edilebilen Mapingauri ve Curupira isimli yaratıkların yanına kauçuk ağacının içinde yaşadığına inanılan, gözle görülemeyen ve tasvir edilemeyen, “ağaçların anası” isimli tanrısal varlık eklenmiştir. İnanışa göre Kauçuk ağacından sağım yapacak olan erkeğin hiç evlenmemiş olması ve kauçuk ağacının içinde yaşadığına inanılan ağaçların anası ile nikâh benzeri bir çeşit manevi mutabakat yapması gerekmektedir. Bu mutabakatı tek taraflı bozacak olursa ağaçların anası tarafından öldürülebileceğine inanılır.

bottom of page