
Create Your First Project
Start adding your projects to your portfolio. Click on "Manage Projects" to get started
GECE SEFASI
GECE SEFASI
LATİNCE ADI: CESTRUM NOCTURNUM
ANA VATANI: HİNDİSTAN
GECELERİN KRALİÇESİ
Sadece geceleri koku salmasıyla bilinen Gece Sefası, ana vatanı olan Batı Hindistan’da gece kraliçesi anlamına gelen Raat Ki Rani adıyla bilinir. Hindu mitolojisinin en anlamlı hikayelerinden birine konu olmuş tanrılara özel kutsal bir çiçek olmasına rağmen halk arasında yılanları çektiğine inanıldığı için geleneksel hayatların yaşandığı evlerin bahçelerinde genelde tercih edilmeyen bir çiçektir.
Hindu mitolojisinin Mahabarata Destanları’nda Prenses Parijat olarak bilinen Gece Sefası, İndra’nın gökyüzündeki tanrılara özel bahçelerinin en önemli çiçeklerinden biri olarak tanımlanır. Gece Sefasının İndra’nın bahçelerindeki yerini alması, bir insan olan Prenses Parijat ile Güneş Tanrısı Surya arasındaki hüzünlü bir aşk hikâyesinin sonunda olmuştur. Hikâyeye göre Prenses Parijat ve Güneş Tanrısı Surya birbirlerine âşık olurlar. Bir süre dünyada Prenses Parijat ile yaşayan Surya bir gün gökyüzüne çıkmak zorunda kaldığında onun peşinden gitmek için ısrar eden Prenses Parijat yanarak ölür maalesef. Buna çok üzülen Güneş Tanrısı Surya, Parijat’ı bir çiçeğe dönüştürerek onu İndra’nın bahçelerine eker. Diğer tanrıların kendisinin hüzünlü halini görmelerini istemeyen Surya kaybettiği aşkı Parijat’ı sadece geceleri ziyaret eder. Çiçeğe dönüşmüş olan Prenses Parijat büyük aşkı Surya için sadece geceleri koku salar.
Bu hikâye ile birlikte Gece Sefası Hinduzm’de tanrılara sunulabilecek tek çiçek olarak kabul edilmiş olup, Hindu tapınaklarının en önemli süs bitkisi olmuştur. Aynı zamanda Hindu tapınma ritüellerinde yakılan gecesefası tütsüleri sayesinde Hindu inanışlarına göre geçmişteki enkarne olunan hayatlar ile bağlantı kurabildiğine inanılır.
Filipinlerde ise Datu ve Dama’nın hüzünlü aşklarının anlatıldığı “Dama de Noche” hikâyesinin başkahramanıdır. Hikâyeye göre çok zengin ve yakışıklı olan Datu ile fakir ama çok güzel olan Dama birbirlerini severek evlenirler. Mutlu bir hayat yaşayan Datu ve Dama bir gün kavga ederler ve bu kavganın verdiği üzüntüye dayanamayan güzel Dama hastalanarak ölür. Dama’nın ölümünden sonra bir daha evlenmeyen Datu, bir gece eve geldiğinde evin içinde ölen eşi Dama nın kokusunu hisseder. Kokuyu takip etmeye başlayan Datu kendisini güzel Dama’nın mezarında bulur. Datu kokunun Dama’nın mezarı üzerinde filizlenmiş, o güne kadar bilinmeyen bir çiçekten geldiğini görür. Datu çiçeği Dama’nın mezarından alarak evin bahçesine diker. Bu çiçek Datu evdeyken ve sadece geceleri koku verir. Datu hayatı boyunca bu güzel kokuyu koklayarak eşini anar. Bu Çiçek 16. Yüzyılda İspanyollar tarafından Avrupa’ya getirilir ve “Gecelerin Hanımı” anlamına gelen “Dama de Noche” adıyla yayılır.
Ayurveda da hem tütsü, hem de çay olarak kullanılan Gece Sefası çiçeği Maya mitolojisinde ise ölüm ve deprem tanrısı Kisin’in (Cizin) içinden doğduğu çiçek olarak anlatılır. Maya tapınaklarında ölüler ile iletişim kurmak amacıyla düzenlenen nekromani rütüellerinde hem tütsü hem de efsanevi ayahuasca çayının yapımında kullanılan içeriklerden biri olduğu bilinir.
Gece Sefası, günümzde Mayalar’a en yakın özelliklerde bir yaşam sürdükleri düşünülen Meksika’nın Chiapas Bölgesi’ndeki Lacandon ormanlarında izole bir şekilde yaşayan Naha yerlilerinin ritüellerinde de tütsü ve çay olarak kullanılmaktadır.







